ESMER PİRİNÇ

ESMER PİRİNÇ

6 Ocak 2011 Perşembe

YAŞLILIKTA BESLENME

Dünya sağlık örgütüne göre;
45-59 yaş arası orta yaş,
60-74 yaş arası yaşlılık,
75-89 yaş arası ileri yaşlılık,
90 ve üzeri yaşlar ihtiyarlık olarak tanımlanıyor.

Yaşlanma deyince cildin kırışması, belin bükülmesi, gözlerin iyi görmemesi, hafıza kaybı ve bazı hastalıkların ortaya çıkması anlaşılır. Aksine insanın doğduğu tarihle hesaplanan yaşla, hissettiği yaş arasında büyük farklılıklar yaşanabilir.

Bu durum fiziksel ve ruhsal sağlığımıza, beslenmemize ne kadar dikkat ettiğimize bağlı. Günümüzde gelişmemiş ülkelerde ortalama yaşam süresi 48 yıl iken , Japonya'da 80 yıldır ama bilim adamlarına göre insanlar 150 yıl yaşayabilirler.

Bunu başarabilmek için yeterli ve dengeli beslenmek, fiziksel aktivite ve stressiz yaşam gerekmektedir. Yapılan çalışmalarda yaşlılarda besinsel eksikliklerin çok sık olduğu gözlenmiştir. Bilgisizlik, eve kapanma, bedensel yetersizlik, yoksulluk, hastalıklar, artan gereksinim, emilim bozuklukları, diş sorunları nedeni ile çiğnemede güçlükler, alkol ve ilaç kullanımı, iştahsızlık besin eksikliklerinin temel nedenleridir.

Çoğu yaşlıda A, B1, B2, B3, B12 , C, E vitaminleri, folik asit, demir, krom, çinko eksiklikleri bulunmuş. Bu vitaminlerin çoğu vücudun bağışıklık sistemini güçlendirerek hastalıklara yakalanma riskimizi de azaltıyor.

Bu besin öğelerinin yaşlılıkta değil orta yaşlarda miktarının artırılması ve yaşamınızın her anında beslenmeye dikkat etmeniz gerekiyor.

Son zamanlarda yaşlılığın önünü almak için başarılı sonuçlar veren çalışmalar yapıldı. Örneğin büyüme hormonumuz bağışıklık sistemimizi korumaktadır, fakat yaşla beraber daha az salgılanmaktadır.

DHEA, 50 yaş sonrasında normaldekinin yüzde 30'u kadar üretilmeye başlar. Deney hayvanlarına verilen büyüme hormonu ve DHEA olumlu sonuçlar vermiştir.

Bir tür antioksidan olan alfa lipoic asit yaşlanmayı azaltan etkenlerden biridir, vücutta glukozun zararını azaltıp yaşlanma sürecini uzatmaktadır.

Lycopene bir tür karotenoiddir ve seviyesi yaş ilerlerledikçe düşer, yaşlanmayı önleyici etkisi olduğu bilinmektedir.

Yaşlanmayı önleyen mucizevi bir yiyecek yoktur, genel olarak iyi bir beslenme alışkanlığı edinilmesi sağlıklı yaşlanmaya katkıda bulunur.

Genel önerilerime gelince:

· Yağ, şeker, tuz tüketiminizi azaltın.
· Yağı alınmış süt ve yoğurt kullanın.
· Günde ortalama 2.5 litre su için.
· Diyet lifi içeren sebze, meyve, tahıl, kurubaklagilleri tüketin.
· Kan bulgularınıza uygun olarak antioksidan vitaminler alın.
·Haftada iki kez balık tüketin.
· Etli pişirilen yemeklere dışarıdan yağ ilave etmeyin, eti kendi yağı ile pişirin.
· Katı yağ tüketiminizi azaltın.
· Yemeklerinize fındık yağ, ayçiçek ,soya, mısırözü yağlarını karışım halinde kullanın.
· Salatalarınıza zeytin yağı kullanın.
· Beyaz ekmek yerine kepekli, esmer ekmeği tercih edin.
· Sigara, alkol, kafein tüketiminizi azaltın.
· Ağız ve diş sağlığınıza dikkat edin.
· Yaşama sarılın, stresi yenme veya azaltma yollarını bulmaya çalışın:)
· Düzenli olarak egzersiz yapın.
· Uygun vücut ağırlığınızı koruyun, şişmanlamayın!!!

Sağlıklı ve fit günler dilerim...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder